25 Eylül 2014 Perşembe

Yorum: Cennet Ateşi Şehri #Cassandra Clare


Kitap Adı: Cennet Ateşi Şehri
Orjinal Adı: City of Heavenly Fire
Yazarı: Cassandra Clare
Yayın Evi: Artemis
Sayfa Sayısı: 800


Dünyayı sarsan kült seri "Ölümcül Oyuncaklar"ın merakla beklenen bu baş döndürücü finalinde, Clary ve arkadaşlarışimdiye dek karşılarına çıkan en acımasız düşmanla savaşacak: Clary'nin ağabeyi.

Sebastian Morgenstern çoktan harekete geçti. Cehennem Kupası'nın gücüyle Gölge Avcıları'nı karanlık avcılara dönüştürüyor. Aileleri ve âşıkları birbirinden ayıran bu karanlık yaratıklarla Sebastian'ın ordusu gitgide genişliyor.

Köşeye sıkışan Gölge Avcıları, Idris'e çekilse de Alicante'nin meşhur iblis kuleleri bile onları Sebastian'ın gazabından uzak tutacak güçte değil. Üstelik Ne filimler, Idris'te kapana kısılmışken dünyayı iblislerden kim koruyacak?

Ne filimler'in hayal bile edemeyeceği kadar büyük bir ihanet açığa çıkarken Clary, Jace, Isabelle, Simon ve Alec'in kaçmaktan başka çaresi yok. Daha önce hiçbir Gölge Avcısı'nın ayak basmadığı ve giden hiçbir canlının geri dönemediği iblis topraklarının derinliklerine yolculuk etmek zorunda kalsalar da...

Dünyanın kaderi üzerine girişilen bu korkunç savaşta aşk feda edilecek ama ölüm yine de payına düşeni almadan gitmeyecek!

Yorum:

Keşke nereden başlayacağımı bilseydim... Ama emin olun hiç bilmiyorum ve ağlamadan bu yazıyı nasıl tamamlayacağım diye düşünüyorum. Öncelikle ben kitabı okurken aynı zamanda ufak notlar aldım ki ne yazacağımı unutmayayım. En baştan itibaren yazmaya başlayayım en iyisi...
    Ama öncelikle UYARI !!!!

KİTABI OKUMAYANLAR KESİNLİKLE OKUMASIN ÇÜNKÜ TÜM YAZI SPOİLER İÇERECEK !! AYRICA CEHENNEM MAKİNELERİ SERİSİNİ DE BİTİRMEMİŞ OLANLAR DA BAKMASIN ÇÜNKÜ MEKANİK PRENSES'İN DE YORUMU NİTELİĞİNDE OLACAK !!!!!

   Öncelikle sitemim Artemis'e... Ya ne olursun yapma böyle :( 2 şey yüzünden çok sinirim bozuldu okurken. Kitabın kapağının ve sayfalarının kalitesizliğinden bahsetmiyorum artık alıştım her seferinde Artemis'den aldığım kitaplar böyle oluyor. Gelelim nedenlere 1-)Kitabın çok geç çıkması... Ya ben Kayıp Ruhlar Şehri'ni hatırlıyorum diye biliyordum ama sonra okumaya bir başladım yok.. Cidden neredeyse en önemli yerler aklımdan gitmiş çok önemsiz ayrıntılar hala kafamda.. Kitap o kadar geç çıktı ki artık ilk başta spoiler'lı Kayıp Ruhlar Şehri yorumlarını okudum. 2-) Çeviri... Bu beni bitirdi. Kardeşim madem çeviriyorsun git diğer kitapları bi oku. Neler yazmışlar diğer çevirmenler... Sessiiz Biraderler nedir ya... Kardeşler o Kardeşler ben mi öğreteyim onu da.. Jonathan Shadowhunter.. Diğer kitaplarda böyle yazmıyor ve burda çok kafa karıştırıcı oldu bence... Daha bir çok böyle hata vardı bu yüzden çok sinir oldum ve çok gözüme battı açıkçası.

    Gelelim bir diğer konu Jordan... Jordaaaaannnnn :'( Ya Cassandra yapma bunuuuu :((( Jordan'ın ölümü çok kötüydü. Daha kitabın başlarında öldü diye hatırlıyorum. Çok kötü oldum... Ama ölümden sonra tüm kitap boyunca Mia'ya öyle çok kin besledim ki. Nefret ediyorum o kızdan. Madem ki ayrılacaktın niye çıktın. Niye seviyor gibi davrandın. Üstüne nedeni çok saçma: Jordan onu ısırarak çok kötü bişey yapmışmış da ondanmışmış da... Ya kitabın sonunda New York sürüsünün başına geçtin nankör ne istiyorsun başkaaaa :S Yani anlayacağınız ben bu kızdan tamamen nefret ediyorum...
     Ölenlerden biri de Raphael... Ölmesine üzüldüm çünkü Magnus'a karşı ölmesi çok güzeldi. Çok güzel bir fedakarlık yaptı. Ne kadar arada sinir olsamda gerçekten son anında kalbimi kazandı.
     Yazar bu kitapta Jace'e çok az yer vermiş hem de en çok acıyı ona yüklemiş. Cassandra ne istiyorsun Jace'deeeennnn :'( Kıyamam her seferinde ayrı şey oldu. İki de bir vurup duruyorlar bir ordan bi burdan :(( Ve alıntı yapılacak o kadar çok yer çıktı ki post-itlerim bitecekti. Artık aralarından seçim yapacağım ama çoğu yerde post-itler dolu..

   
Kitap kapağında bişey dikkatimi çekti Clary'nin elinde hançer var. Ama kitapta Clary bir Morgenstern kılıcı alıyor ve bununla ilgili kitapta bir sürü bölüm var Clary'nin elinde o kılıcı görmeyi çok isterdim. 

  Şimdi ağlayan yüzlerimden anlamışsınızdır ben kitapta çoğu kez ağladım.Açıkçası bunları tahmin etmişsinizdir nereler olduğunu ama ben söyleyeyim. SİMON VE JEM ! Eğer Cehennem Makineleri'ni okuduysanız neden ağladığımı çok iyi biliyorsunuzdur. Benim hayatım boyunca asla ve asla aklımda çıkaramayacağım bir kitap Mekanik Prenses. Onu okuduktan sonra ben 2 gün boyunca kitap okuyamadım, uyuyamadım.. Şimdi de farklı değil gerçi. Gece yine uyuyamadım,  tüm gün okulda bile aklımdaydı... Bu benim için çok zor oldu. 
Simon'ın tüm anılarını vermesi asla benim normal bir duyguyla okuyacağım bir yer değildi. Her şekilde ağladım. Hatta Simon'ın adı her geçtiğinde de ağladım. Hemde çok. En yakın arkadaşının seni tanıyamaması, hatırlamaması... Sevdiğin kişinin seni tanımaması, eskisi gibi bakmaması... Bunlar çok ağırdı. Şuan bile yazarken çok kötü oluyorum ellerim titriyor. Ama ben Simon'ın son bölümde Clary'ye verdiği el ilanını görünce tamamen beynim error verdi. Zaten ağlıyordum daha kötü oldum. Hemen gidip sakinleşmek için duş aldım. Çünkü çok fena haldeydim ve okuyacak durumum yoktu.
Sebastian'a gelelim... (Jem'i sona saklıyorum.) Ağlattı mı? evet. Çok mu? hayır. Sinir oldum mu? evettttt :S Cassandra'nın Sebastian sevenlere bir kıyağıydı bence bu. Çünkü Sebasian'ın son anda ölürken bunları söylemesi... Can yakıcı ama bir yanım Sebastian'a sinir olurken, bir yanım Jonathan'a hayran kaldı. Clary'in hiç var olmamaış ağabeyi...

Geldik çok kötü olduğum yere... Nerede Zacheriah adını görsem ağladım. Sessiz Kardeş büyüsü bozulduğunda, Emma'ya yardım ederken. Çünkü her seferinde Will'i hatırlaması çok kötüdü. Çok koydu. Hep ağladım. O bölümlerde ne olursa olsun Jem'i çok seviyordum. Ancak Tessa'dan nefret ediyorum... Hem Will öldükten sonra Jem'e döndüğü için hemde Jace'in karşısına çıkmadığı için... Çok canımı yaktı. Hele Jace'in piyanonun başına oturup Will gibi çalması bildiğin kalbimi çok yaraladı. Çok canım yandı ya. Ama Tessa'dan ömrüm boyunca nefret edicem bu hiç geçmeyecek...

Hadi benden kısa bir kıyak, Cassandra'nın yayınladığı Gölge Avcıları soyağacı:

Bu soyağacına bakarken bile okulda çok kötü oldum. Çok berbat hissettim. :'((

Yazarımız gölge avcılarıyla ilgili 2 seri daha çıkacağını ve ondan sonra tamamen bu konuyu kapatacağını söyledi. Yeni seriinin girişini yaptı zaten. Bundan 5 yıl sonrada geçecekmiş. Yani Emma ve Jules 17 yaşında iken... Baş kahramanları çok iyi tanıdık. Ve şu var ki konuyu ben bile kafamda oluşturdum.
   Emma ve Jules birbirinin Parabatai'si ama birbirlerine aşık olacaklar. Ama bunun yasak olduğunu herkes biliyor.Ve Gölge Avcılarının Perilere bu kadar sert davranmalarının sonucu kesinlikle olacak. Perilerle savaş olacak diğer seride kesinlikle. Jem'in ve Tessa'nın Emma'nın yanına gitmasi ayrı bir olay.(Jem tek kalan ailesinin yanına gidiyor da, Tessa niye gitmiyor :/ Nankör kadın ne olcak :S :S)
Yeni seri haberlerimiz de bu. Hazır başlamışken adlarını ve okuma sıralarını da yazalım mı ?

Lady Midnight__Seri 1 
Cain of Gold__Seri 2
Prince of Shadows__Seri 1
The Dark Artifices__Seri 1
The Last Hours__Seri 2
The Wicked Powers__Seri 2 

Ve şunu söylüyorum: CASSANDRA BİZİ ÖLDÜRMEK İÇİN YAŞIYORSUUNNN !!!!


ALINTILAR:
"Jace Herandole," dedi oğlan. Bir kez bir Herandole kurtuluşumu sağlıyor. Bunu ön görmeliydim."
                                                                                                                             sf.252-- Jem


      Bir zamanlar iyi ve kötü insanlar, aydınlık ve karanlık taraf olduğunu düşünürdü. Fakat artık böyle düşünmüyordu. Ağabeyi ve babasında kötülüğü, bozulan iyi niyetlerin kötülüğünü ve saf güç arzusunun kötülüğünü görmüştü. Fakat iyiliğin içinde güvenlikte yoktu: Erdem bir bıçak gibi kesebilir ve cennetin ışığı kör edebilirdi.
                                                                                                                             sf.324--Clary


      "Resmi olarak erkek arkadaş, kız arkadaş mıyız? Gölge Avcılarının bunun için ritüeli var mı? Facebook statümü 'karmaşık'tan 'ilişkisi var'a çevireyim mi ?"
      Isabelle tüm sevimliliğiyle yüzünü buruşturdu."Yüzü olan bir kitabın mı var ?"
:D :D :D :D :D :D                                                                                              sf.578--Simon-Izzy


     "Gloious'un ateşi iblisin kanını yakıp yok etti. Hayatım boyunca bu kan damarlarımı kavurdu, kalbime bıçak darbeleri indirdi ve tüm yükünü bir kurşun gibi üstüme bindirdi. Hayatım boyunca bunun hiç farkına varmadım. Farkı hiç anlamadım. Kendimi hiç bu kadar... hafiflemiş hissetmemiştim,"dedi yumuşak bir şekilde. Sonra gülümsedi, gözlerini kapattı ve son nefesini verdi.
                                                                                                                              sf.672--Jonathan

    "Bazen umut devam etmemizi sağlayan tek şeydir, kurabiyem,"dedi Magnus.
                                                                                                                               sf.673--Magnus


      "Senin hatan değil,"dedi Clary. "Asla senin hatan değildi. Hiçbiri." Parmak ucunda yükseldi. Gözleri acıyordu. Simon'ın yanağına ufak bir öpücük kondurdu."Mutlu ol,"dedi ve arkasını döndü."
                                                                                                                                               sf.745-- Clary-Simon
       

       "Chophin,"dedi Tessa çalan müziği tanıyınca, hafif bir gülümsemeyle. "Merak ediyorum da, acaba Emma Carstairs bir gün keman çalacak mı ?"
                                                                                                                          sf.771--Tessa


       "Hayaletler anılardır ve onları içimizde taşırız çünkü sevdiklerimiz dünyayı terk etmezler."
                                                                                                     sf.772--Jem


Hepimiz hatırladığımız parçalardan oluşuyoruz.İçimizde bizi sevenlerin umutlarını, korkularını taşıyoruz. Sevgi ve hafıza olduğu sürece gerçek anlamda bir kayıp yoktur.
                                                                                                                    sf.788






PUANIM:



Başka puan veremezdim zaten. Gidin okuyun ya cidden gidin okuyun durduğunuz kabahat zaten :)))


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder