14 Aralık 2014 Pazar

Yorum: Tut Elimi #Rebecca Donovan


Kitap Adı: Tut Elimi
Orjinal Adı: Reason to Breathe
Yazarı: Rebecca Donovan
Sayfa Sayısı: 489
Yayın Evi: Parodi
Çevirmeni: Handan Sağlanmak
Türü: Dram-Günümüz Aşk

Yaşamak bir seçenek miydi hala ?
Aşkın ve kaybın dengesinde, uğruna mücadele edeceğim şeyi
 aşk belirledi ve eğilip fısıldadı kulağıma: Tut Elimi...

Daha ilk sayfasından itibaren elinizden düşüremeyeceğiniz,
gerilimi yüksek bir dram...
Bir genç kızın yaşama tutunmasını sağlayan etkileyici bir aşk...
İşkence ve gaddarlıkla geçen dayanılmaz bir hayatın ortasında 
umuda tutunmaya çalışan Emma'nın hikayesini hiç sıkılmadan
okuyacaksınız.
"Umut pamuk ipliğine bağlıysa aşk bir mucizedir."
                                                    -Tammara Webber



      Selammm ^.^ Herkes nasıl bakalım ? Ben iyi değilim, niye değilim : Kitaplar... Böyle dram kitaplarını okuduktan sonra üstüme bir ağırlık çöküyor. Hele sonunun böyle bitti kitaplarda ölüyorum yani. Üstüme böyle bir öküz oturuyor ve onu da fantastik veya komik bir kitap okuyarak atabiliyorum. Şimdi de Jenn'in komik anlatımını bildiğimden Kimi Öptüğüne Dikkat Et!'e başladım. Umarım biraz daha iyi hissetmemi sağlar. Ki onunla ilgili eleştiri yazısı bile yazmayı planlıyorum. Bakalım şu ana kadar Dex beni kitaptan soğutmak için baya çabalamış. Belki içi güzeldir diye umut ediyorum...
       Bu kitaba yakın arkadaşımla aynı anda başladık.. Oda bugün bitirir kitabı ondan sonra bol bol kitap dedikodusu yaparız onunla :D :D Eminim oda benim gibi hessedecektir zaten...
     Yoruma başlayalım dimi...
     Bu kitap aslında özetlemek gerekirse: Zalim ve gaddar dünyasında Emma'nın büyük bir aşkta küçük bir umudu bulmasını anlatıyor. O dünyasında Emma içine kapanık ve tek bir arkadaşıyla yaşıyor. Emma'nın yaşadığı şeyleri hepimizin kaldırabileceğeni sanmıyorum ben...
                                                 ========Spoiler Alarmm==========
    Ahh.. Kızın hayatını buraya anlatmak isterdim, neler yaşadığını buraya dökmek isterdim ama gerçekten o hayatı hiç anlatasım gelmiyor. İçimden diyorum "Bu bi kitap anlat geç" ama öyle olmuyor çünkü Emma'nın yaşadıklarını bir başkasının yaşadığını düşünmek bile kalbimin sıkışmasına sebep oluyor... Kendimi Emma yerine koymak bile başlı başına bir acı veriyor. 
  
    Tek şunu söylemek istiyorum Emma'nın yengesi karşıma geçse hiç tereddüt etmem , çocuklarını seviyormuş, iyiymiş falan, tekme tokat dalarım kadına. Toplarım bi kaç kişiyi arkama dövmeye giderim, linç ederim kadını yani. Bide ağzını açarsa...
I will kill you !!!!!!!!!!!!!!!!!!! Neyse sakinim devam edelim:

     Emma içine kapanık hayatına devam ediyor ta ki Evan'a kadar.. Evan karşısına çıktığında Emma'nın hayatı resmen değişiyor.. Hele ki sonlara doğru en azından biraz da olsa başkaldırışı artıyor. Tabi sonunu geçiyorum.. Evan'da aşkı buluyor ya Emma.. Üniversite hayalleri bir anda Evan'la olan hayat hayallerine dönüyor.. Tabi bu kolay olmadı ki. Ayrılıklar, barışmalar falan filan. 
    Evan'ın gidişi beni nasıl mahvettiyse, gelişi de beni bi o kadar mutlu etti. Böyle gözlerim doldu, ağlayamıyorum...  Kocaman bi sırıtma yüzümde. Gidişinde ağzım açık bi şekilde ağlamıştım ona kabul :// Kızın ilk tepkileri de bana çok tanıdık geldi kendimden :D "Arkadaşız, o benle ilgilenmiyor, unutun şunu arkadaşız biz" :D :D :D Ama sinir olmuştum kıza ya, abi manyak mısın sen?!!! Derdin ne !
    Çoğu zaman gözlerimin dolduğu ama sinirden ağlayamadığım doğrudur. Hani gitti yastığımı yumrukladım, ellerimi sıktım kitaba bişey yapmayayım diye. Böyle hayat olur mu falan dedim bir çok kez. Bunlara sırf kuzenleri yüzünden katlanması da bana çok saçma geldi. Gerçekten Emma'nın psikolojisini anlamak zor geldi bana...
    
     Şimdi gelelim eleştirilere... Ya bişey sorucam bu kapağı hazırlayanlar kitabı okumuşlar mı ? Hani kitaptaki kız dolgun dudaklı, koyu kestane saçlı, kahküllü, kahverengi gözlüyse; kapaktaki kız kim ???? Diğer kağaklarda da aynı kızın olması güzel ama cidden anlamadım ben bunu yani. Ki Evan'ın da sürekli değişen şu gri, mavi göz renkleri de sinir etti açıkçası. Bir karar ver ahngisi yani. Kitabın sonunda mavide sabitledi ama başında sürekli gri dedi.. Bu kitabın betimlemeleri zayıftı yani. 
     Aslında yer betimleri neyse de kişileri doğru düzgün anlatmıyor, çok sinir bozucu oluyor. Kitabın ortasında kendini anlattı kız. Bazı olayları da atladı gibi geldi. -Fotoğraf yarışması gibi..-
     Ve gelelim beni bitiren yere... Son bölüm ve sonsöz. Ya yapmayın böyle şeyler. Böyle bitirmeyin kitapları. 2.kitabı elime alıp alıp geri koyuyorum. Ama dayanamayıp okursm biliyorum ki üstüste dram kitapları yüzünden mahvolucam. Ama böyle son mu olur ya.. Sonsöz kısmını sanırım 7 kez falan okudum. Her okuduğumda çok kötü olup ağladım. Şimdi belki bi daha okumak isteyen olur diye koyuyorum buraya :((

Daha fazla konuşacak bişey yok açıkçası. Bide şu farklı kapak konusu var. Grili olan kapak daha da güzelmiş bence. Daha iyi bi kapakmış. 

Alıntılar:

"Dudaklarım,"diye itiraf ettim dikkatlice. "Hep daha ufak olsun istemişimdir. Hatta aynanın önünde  ince olsalar nasıl olurdu diye çok denedim. "Yine her zamanki gibi istediğimden daha fazlasını açık etmiştim. 
"Gerçekten mi ? Ben senin dudaklarını çok seviyorum," dedi bir saniye bile tereddüt etmeden. "Tam öp..."
"Sakın,"diye durdurdum onu. Bir saniye içinde daha da kızarmıştım.
   sf. 116  Evan- Emma

"Öyle anlaşılması güç bir danstaki bu aramızdaki, dokunmadan dokunmak, söylemeden bilmek, dile getirmeden hissetmek durumunda kalmıştık. İnce, çok ince bir çizgide yürüyen iki arkadaşlık. Ve varlığıyla öylesine başım dönmüştü ki, kendi ellerimle çizdiğim çizgiyi umursamayan adımlarının farkına varamıyordum."
Sf. 259  Emma

             "İyi geceler" diye mırıldandım, yüzümde bir gülümseme ile. Çoktan uykuya dalmaya başlamıştım. O anda biliyordum ki hayatım boyunca hiçbir erkeği Evan Mathews'u sevdiğim kadar sevmeyecektim..." 
  sf 439 Emma

“Geçen ay boyunca inkar etmeye çalıştığım şeyi nihayet kabullendim. Gerçekle yüzleşirken, derin bir nefes aldım ve yutkundum. Ben, Evan Mathews’a aşıktım!”

“Sen bana söylemesen ya da söyleyemesen bile, ben biliyorum. Sana bir kere daha hastanenin bekleme odasında bu şekilde oturamayacağımı söylemeliyim.”
“Düştüm…” diyerek açıklamaya çalıştım.
“Yapma,” diye sözümü kesti Evan. “Biliyorum. Senin ya da Sara’nın söylemesine gerek olmadan, biliyorum. O yüzden bana doğruyu söyleyemesen bile, yalan söyleme. Her şey normalmiş gibi bana onları savunma. Çünkü değil. Bunu, sana bir daha yapmalarına izin vermeyeceğim.”

Puanım:

Aslında 4.5 veriyorum kapağı yüzünden ama kitaba gerçekten bayıldım. İlk başlarda amatörlük sezebilirsiniz ama içiniz rahat bir şekilde alın ve okuyun ^.^
Herkese bol okumalar ^.^




    
     

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder